Arşiv | hayat RSS feed for this section

ve ben herşeye rağmen…

18 Nis
Evet ben herşeye ve herkese rağmen seni çok özlüyorum. Aslında bana göre seni özleme sebeplerimden bir tanesi sana karşı suçlu, hatalı olmamdır. Normal bir şekilde iki medeni insan gibi ayrılmış olsaydık (ki öyle ayrılmışızcasına devam ediyor herşey ve sen gerçekleri bilmiyorsun) seni bu kadar düşenmez ve bu kadar özlemezdim. Hala vicdan azabı çektiğimdendirki içimdeki seni atamıyorum bir kenara ve yokmuşun gibi devam edemiyorum hayatıma. Bazen olacakmış gibi oluyor bir şeyler düzelmeye çalışıyor ama sona yaklaştıkca herşey  karışıyor ve bitiyor başlamadan. Bir anlata bilsem sana herşeyi, içimde olup bitenleri belki beni aff ettiğini gerçekten aff ettiğini söylesen kurtulurum bu azaptan ve rahatlarım. Evet bir kere söyledin ama gerçekleri bilmeden söyledin ve bu bana yetmiyor maalesef. Yaptıklarımın cezası olarak hücrede müebbet yemiş gibiyim! Bari bir aff çıksada hiç olmazsa süreli hapse dönüşse cezam, ama nerdee sen artık çok uzaklardasın ve ben seni ebediyete kadar kaybettim evet sana göre sen intikamını aldın ama suçumu bildiğim için bu ceza bana az geliyor!

Tersinden Yaşıyoruz Hayatı

22 Ara

Tersinden yaşıyoruz hayatı. Anne karnında geçirdiğimiz dokuz ayla başlıyor hayatı tersinden yaşamamız. Doğuyoruz ve ilk günden ayağımızdan tutup ters döndürüyorlar bizi. İşte böyle başlıyor hayatı tersinden yaşamamız. Çocukken her kes geceler uyurken biz bir terslik yapıp ağlar, uyandırırdık annemizi sıcak yatağından. Ama her kesin tersine annemiz sabaha kadar uyumazdı bizi tekrardan uyutmak için. Annemiz de bizimle beraber tersinden yaşıyormuş hayatı meğerki. Sonra büyüdük haliyle. Boyumuz uzadı, konuşmayı öğrendik, ellerimiz bir nesneyi daha sağlam tutmaya başladı. Gençlik dönemi geçti derken her şey yine tersine dönmez mi? Önceleri bir nefese anlattıklarımızı nefes nefese kalarak anlatamadık. Yaşlanınca belimiz büküldü. Derken baktık ki aslında biz çocukluğumuzun tersine gidiyor muşuz. Hani boyumuz kısalıyormuş ya yaşlanınca. Önceleri düşene uzattığımız tek elimiz yeterken, yaşlanınca tersine dönüyormuş devran. Düşen bu kez biz oluyor, uzanan el başkasının eli oluyormuş. Aslında hayat hakkında düşündüklerimiz de tersmiş. Bitmez değilmiş hayat, hepsi bir rüyaymış meğerki. Ters dönüyormuş feleğin taşı. Bugün buharlanan su damlaları, yarın yağmur olup üstümüze yağıyormuş. Hani bulutlar da bir terslik yapacak ya. Sahilden uzaklaşan her küçük dalga bir biriyle birleşerek büyük dalgalar şeklinde ters dönüyormuş sahile. Her gün üstüne bastığımız toprağın, yarın tersinde yatıyormuşuz. Hiç kimse dönmüyor aynadaki aksinin tersine. Zaman yaşlandıkça insan da dönüyor tersine. Duymazdan gelir asıl önderini, kulak verir nefsinin dersine döner tersine. Tersinden yaşıyoruz hayatı. Olması gerekenin tersine.